Bir gün mutfakdaki eksik eşyalarımı almak için bir züccaciye dükkanına gittim.
“Dikkat edin, biraz ağır olabilir,” dedi nazikçe. Ben de gülümseyerek, “Merak etmeyin, hallederim,” dedim. Fincan setini elime aldığımda gerçekten de biraz ağır olduğunu fark ettim. Samet, “İsterseniz ben taşıyayım,” diye teklif etti.
“Teşekkür ederim,” dedim, “ama bu kadarına gerek yok.” Samet yine de yardım etmeye kararlıydı. Beraber fincan setini raflardan indirirken, o an göz göze geldik. Gözlerinde sıcak bir ifade vardı, bu da onun ne kadar içten ve yardımsever olduğunu gösteriyordu.
Seti aşağıya indirip kasaya yöneldik. Samet, “Umarım bu seti beğenmişsinizdir. Herhangi başka bir şeye ihtiyacınız olursa, lütfen bana söyleyin,” dedi.
Kasada, alışverişimi tamamlarken Samet ile kısa bir sohbet ettik. Onun samimiyeti ve ilgisi, bu alışveriş deneyimini benim için çok keyifli hale getirmişti. Kasada ödeme yaparken, “Bugün bana çok yardımcı oldunuz. Teşekkür ederim,” dedim.
Samet gülümseyerek, “Ne demek, Derya Hanım. Her zaman bekleriz,” dedi. Dükkandan çıkarken, hem eksik eşyalarımı tamamlamanın hem de böyle hoş bir insanla tanışmanın mutluluğunu yaşadım.