Türkiye’de yerel yönetimlere yönelik soruşturmalar yeni bir tartışmayı beraberinde getirdi. Son günlerde Adana, Antalya ve Adıyaman’ın CHP’li belediye başkanlarının gözaltına alınması, siyasi çevrelerde büyük yankı uyandırdı. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı sert açıklamayla, bu gözaltılara tepki gösterdi. Yavaş, yaşananları “hukukun siyasallaşması” olarak nitelendirirken, hukuk devletine olan inancın bu süreçle birlikte büyük bir yara aldığını vurguladı.;;Gözaltı Listesinde Kimler Var?
Soruşturma, kamuoyunda “Aziz İhsan Aktaş suç örgütü” olarak bilinen bir dosya üzerinden yürütülüyor. Bu kapsamda;

Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar,

Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek ve

Adıyaman Belediye Başkanı Abdurrahman Tutdere hakkında gözaltı kararı çıkarıldı.

İddialara göre bu isimler, Aziz İhsan Aktaş’ın “ifade” ve “itirafları” doğrultusunda gözaltına alındı. Ancak birçok kesim bu ifadelerin siyasi yönlendirmeler içerdiğini ve muhalif belediyelere yönelik bir sindirme politikası olduğunu düşünüyor.
Yavaş: “Bu Kirli Düzen Sadece Muhalifleri mi Hedef Alacak?”
Mansur Yavaş, yaptığı açıklamada çarpıcı sorular yöneltti:

“Madem Aziz İhsan Aktaş herkese para dağıttığını söylüyor, o halde neden sadece CHP’li belediye başkanları gözaltına alınıyor? Para verdiği iddia edilen AK Partili isimler nerede? Onlar için neden aynı hukuki kararlılık gösterilmiyor?”

Yavaş’ın bu soruları, soruşturmanın tarafsızlığına dair kamuoyunda oluşan kuşkuları daha da derinleştirdi.

“Adaletin Tek Taraflı İşlediği Bir Düzen”
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı, açıklamasının devamında, Türkiye’de hukukun giderek siyasallaştığına dikkat çekti. Hukukun belli bir kesim için uygulandığını, diğer kesim için ise adeta yok sayıldığını belirtti.

“Hukukun siyasete göre eğilip büküldüğü, adaletin bir kesim için uygulanıp diğer kesim için görmezden gelindiği bir düzende kimse bizden hukuk devletine güvenmemizi beklemesin,” dedi.

“Siyasi Operasyonlara Boyun Eğmeyeceğiz”
Yavaş, açıklamasını şu net ifadelerle tamamladı:

“Buradan sesleniyoruz: Hukuk ya herkes için vardır ya da hiç kimse için yoktur! Haksızlığa, hukuksuzluğa, siyasi operasyonlara boyun eğmeyeceğiz.”

Bu açıklama, sadece bir tepki değil, aynı zamanda muhalefetin bundan sonraki süreçte tavrına da ışık tutan bir manifesto niteliği taşıyor

Yorum: Hukukun Sınavı
Son yaşananlar, Türkiye’de hukukun ne derece bağımsız olduğu ve siyasi etkilerden arınmış biçimde işleyip işlemediği yönünde ciddi tartışmaları yeniden gündeme getirdi. Siyasi kimlikler üzerinden yürütülen soruşturmalar, toplumun adalet duygusunu sarsmakta. Bu süreç, sadece CHP için değil, Türkiye demokrasisi açısından da bir test niteliğinde.