ben bir gün Halı Bakmak için Halıcı dükkanına gittim.. Dükkanda ikimizden başka kimse yoktu,
Eğildiğim sırada, arkamda bir kıpırdanma hissettim. O anda, mağazanın kapısının çalmasıyla birlikte ikimiz de irkildik. Gelen müşteriye bakmak için aceleyle yukarı çıktık. Mağazaya giren yaşlı bir çift, halılara göz gezdiriyordu. Sedat, onlara yardımcı olmak için yanlarından ayrıldı.
Bu fırsattan istifade, alt kattaki halılara tekrar göz atmak için geri döndüm. Bir süre sonra Sedat tekrar yanıma geldi ve “Biraz önceki durumu yanlış anlamanı istemem. Halılarımızı beğenmen için yardımcı olmaya çalışıyorum sadece,” dedi mahcup bir şekilde.
Gözlerinde bir tedirginlik vardı, fakat bu durum beni daha da cesaretlendirdi. “Anlıyorum,” dedim. “Halılara bakmaya devam edelim.” Sedat, bana farklı halılar gösterirken aramızdaki gergin hava yavaş yavaş yerini daha rahat bir atmosfere bıraktı. Sohbet ederek ve gülüşerek halılara bakmaya devam ettik.
Sonunda beğendiğim bir halı buldum ve satın almaya karar verdim. Sedat, halıyı paketlerken, “Umarım bu halı evinizde güzel bir yer bulur,” dedi gülümseyerek.
“Kesinlikle,” dedim. “Yardımlarınız için teşekkür ederim, Sedat. Belki bir gün tekrar görüşürüz.”
Sedat, “Her zaman bekleriz, Semra Hanım,” diyerek beni uğurladı. Dükkandan ayrılırken içimde tatlı bir heyecan ve bir sonraki ziyaretin merakı vardı.