DOLAR
Alış:
Satış:
EURO
Alış:
Satış:
GBP
Alış:
Satış:
Beklenmedik Gelişme
Tahliye Kararı: Gözaltı ve Protestoların Ardındaki Süreç 25 Mart’ta Saraçhane’de düzenlenen gösterilere katılan ve olayları takip eden gazetecilere yönelik polis müdahalesi, birkaç gün devam eden gerginliklere sahne oldu.25 Mart’ta Saraçhane’de düzenlenen gösterilere katılan ve olayları takip eden gazetecilere yönelik polis müdahalesi, birkaç gün devam eden gerginliklere sahne oldu. Saraçhane Protestolarında Tutuklanan 3 Gazeteciye Tahliye Kararı Çıktı İstanbul’daki Saraçhane bölgesinde, Cumhurbaşkanı adayı ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınmasının arkasından başlayan protestolarda çok sayıda birey gözaltına alınmıştı. Bu eylemleri takip eden gazeteciler de tutuklama kararlarıyla karşı karşıya kaldı. Aralarından Zeynep Kuray, Bülent Kılıç ve Yasin Akgül benzer biçimde isimlerin de bulunduğu 7 gazeteci, 25 Mart’ta tutuklanmıştı. Sadece, mahkeme, 3 gazeteciye tahliye kararı verdi. Protestoları Takip Eden Gazeteciler Hedef Alındı İstanbul’un Saraçhane Meydanı’nda başlamış olan protestolar, İmamoğlu’nun gözaltına alınmasının ardından hızla büyüdü. Halkın büyük tepkisiyle beraber, olayları takip eden gazeteciler de bu sürecin içinde yer alıyordu. Protestolarda yaşanmış olan gerginlik ve polis müdahalesi esnasında gözaltına alınan gazeteciler arasında, AFP fotoğrafçısı Yasin Akgül, foto muhabiri Bülent Kılıç ve gazeteci Zeynep Kuray yer alıyordu. Bu üç gazeteciye yönelik tutuklama kararı verilmiş, diğer tutuklanan gazetecilerle beraber toplamda 7 gazeteci tutuklanmıştı.Tutukluluk Kararları ve suçlamalar Gazeteciler, İstanbul’da yaşanan protestoları haberleştirdikleri ve fotoğrafladıkları için tutuklanmıştı. Türkiye’de toplantı ve şov yürüyüşleri kanununa muhalefet kabahatlamasıyla tutuklanan gazeteciler, eylemlerin çeşitli aşamalarında çekilmiş olan fotoğraflarına delil olarak gösterilen bir kabahatlamayla karşı karşıya kaldı. Gazetecilere yönelik tutuklama kararının ardından, haklarında yapılan itirazlar ondan sonra mahkeme, 3 gazetecinin tahliyesine karar verdi. Tutuklanan gazetecilerin kimlikleri şöyle sıralanıyor: AFP muhabiri Yasin Akgül, Now Haber muhabiri Ali özsevi Tosun, foto muhabiri Bülent Kılıç, gazeteci Zeynep Kuray, İstanbul Büyükşehir Belediyesi fotoğrafçısı Kurtuluş Arı, Bakırköy Belediyesi fotoğrafçısı Gökhan Kam ve muhabir Hayri Tunç. Bu isimler, protestoları izleyen ve gazetecilik görevini yerine getiren medya çalışanları olarak geniş bir tepkiyle karşılaştı. Tahliye Kararı ve halkoyu Tepkisi Tutuklanan gazetecilerle ilgili olarak, Savcılığın başlangıçta serbest bırakılmalarını talep ettiği, ancak hemen sonra düşünce değiştirerek tutuklama talep etmiş olduğu biliniyor. Bu durum, toplumsal medya ve basın topluluğunda büyük tepki topladı. Gazetecilerin tutuklanması, ifade özgürlüğü ve basın özgürlüğü konusunda endişelere yol açtı. Tahliye kararı hemen sonra, medya müesseseları ve meslek örgütleri, gazetecilerin tutukluluğunun basın özgürlüğü üzerinde oluşturduğu baskıyı vurguladı ve bu tür tutuklamaların tekrarlanmaması için çağrılarda bulundu.Toplumsal ve Hukuki Yansımalar Saraçhane protestolarında tutuklanan gazetecilere yönelik kararlar, sadece mahalli değil uluslararası basında da geniş yankı buldu. Biroldukça insan hakları savunucusu, bu tutuklamaların ifade özgürlüğünü kısıtlayan bir adım olduğunu ve gazetecilerin, bir tek görevlerini yerine getirdikleri için ceza almasının kabul edilemez olduğunu belirtti. Özellikle Türkiye’deki basın özgürlüğü mevzusundaki endişeler giderek artarken, hükümetin bu tutuklamalarla ilgili izlediği yol, daha geniş bir irdelemenin parçası haline geldi. Sonuç ve Gelecek Beklentisi İçinde bulunmuş olduğumuz dönemde, gazetecilik mesleğinin korunması ve basın özgürlüğünün güvence altına alınması büyük örutubet taşıyor. Ekrem İmamoğlu’na yönelik operasyonlar ondan sonra meydana gelen protestolar ve bu süreçte gazetecilere yönelik müdahaleler, Türkiye’nin basın özgürlüğü alanındaki uluslararası derecelendirmelerinin yine gözden geçirilmesine yol açabilir. Gazetecilerin özgürce haber yapabilmesi, demokratik toplumların temel unsurlarından biri olarak kalmaya devam edecektir. Tahliye sonucunın ardından, gözaltına alınan öteki gazetecilerin durumu ve dava sürecinin iyi mi ilerleyeceği ise önümüzdeki dönemde yakından takip edilecek.