Bir gün eski fotoğraflara bakarken karısının mezarını ziyaret etmeye karar verir. Mezarlığa vardığında, karısının mezar taşının önünde taze çiçekler olduğunu fark eder. O çiçekleri kimin bıraktığını anlamaz çünkü mezarı ziyarete gelen kimse kalmamıştır.
Bu durum birkaç kez tekrar eder. Her gittiğinde mezarın üstünde yeni çiçekler bulur. Merak ve biraz da huzursuzluk içinde kimin bıraktığını öğrenmek ister. Bir gece mezarlığa gizlice gider ve beklemeye başlar.
Gece yarısı, karanlıkta bir siluet belirir. Bir kadın figürü, mezara yaklaşıp çiçekleri usulca bırakır. Adam korku ve şaşkınlık içinde olduğu yerden çıkamaz. Kadın silueti bir anlığına dönüp ona bakar gibi olur ama sonra karanlığa karışır.
Adam ne gördüğünden emin olamaz. Karısının ruhu mu, yoksa bir yabancı mı? O günden sonra mezara çiçek bırakmaya devam eder ama bir daha gece oraya gitmez. İçinde bir huzur ve gizem kalır; belki de karısının sevgisi hâlâ oradadır diye düşünür.