Salgınına Karşı Uyarı
KLİMİK Başkanı Prof. Dr. Serap Şimşek Yavuz, Marmara Bölgesi’nde hızla yayılan Batı Nil virüsüne karşı kamuoyunu uyardı. 2010 yılında Türkiye’de ilk kez görülen ve 2019’da büyük bir salgına yol açan Batı Nil virüsü, özellikle Bursa ve İstanbul’da yeniden vakalarla ortaya çıkıyor. Prof. Dr. Yavuz, virüsün “Culex” türü sivrisinekler aracılığıyla insanlara bulaştığını belirtti. Bu virüs, başta baraj gölleri ve durgun su alanları olmak üzere, sivrisineklerin yoğun bulunduğu yerlerde yaygın olarak görülüyor.
Marmara Bölgesi’nde Vakalar Artıyor
Marmara Bölgesi’nden gelen vaka bildirimleri, halk arasında endişe yaratırken, Prof. Dr. Yavuz, virüsün yerleşik bir tehdit haline gelmemesi için hızlı ve etkili önlemler alınması gerektiğini vurguladı. “Özellikle Bursa ve İstanbul gibi büyük şehirlerde vaka artışı gözlemliyoruz. Bu durum, virüsün bölgede ciddi bir yayılma potansiyeline sahip olduğunu gösteriyor,” dedi. Batı Nil virüsü, kuşlarla taşınarak sivrisinekler aracılığıyla insanlara bulaşıyor ve Marmara Bölgesi’nde bu göç yollarının üzerine düşen il ve ilçelerde vakaların yoğunlaştığı belirtiliyor.
Yaşlılar İçin Önemli Tehlike
Batı Nil virüsü enfeksiyonlarının büyük çoğunluğu hafif seyretse de, özellikle yaşlılar ve bağışıklık sistemi zayıf olanlar için ölümcül olabiliyor. Prof. Dr. Yavuz, “Hastalığın yüzde 80’i semptomsuz geçiyor. Ancak özellikle yaşlı bireylerde, merkezi sinir sistemini etkileyerek menenjite kadar varabilen ağır hastalıklara neden olabiliyor. Bu kişilerde ölüm oranı yüzde 10’un üzerine çıkabiliyor,” diye uyardı.
Yerel Yönetimlere Çağrı: Sivrisinek Mücadelesi Hızlandırılmalı
Prof. Dr. Yavuz, salgının yayılmasını önlemek için yerel yönetimlere büyük sorumluluk düştüğünü belirtti. Özellikle durgun su alanlarında sivrisinek üremesinin kontrol altına alınması gerektiğini vurgulayan Yavuz, “Sivrisineklerin yoğunlaştığı yerlerde daha aktif ilaçlama yapılmalı, su birikintileri kurutulmalı ve halk, kişisel önlemler konusunda bilinçlendirilmeli. Cibinlik, sineklik kullanımı ve sivrisinek kovucular gibi önlemler de önemli,” dedi.
Aşı Yok, Önlem Şart
Batı Nil virüsüne karşı henüz bir aşı geliştirilmediğini hatırlatan Prof. Dr. Yavuz, virüsün büyük kısmının belirti göstermeden geçtiğini, ancak bazı durumlarda ateş, kırıklık, kas ve eklem ağrıları gibi belirtilerle kendini gösterdiğini söyledi. “Hastalık genellikle 7-10 gün içinde kendiliğinden iyileşir. Ancak merkezi sinir sistemini etkileyen ciddi vakalar da görülebilir. Bu nedenle erken teşhis ve tedavi büyük önem taşıyor.”
Toplumun Dikkat Etmesi Gerekenler
Vatandaşların, özellikle yaz aylarında sivrisineklerle temasını en aza indirmek için önlemler alması gerektiğini vurgulayan Yavuz, baraj gölleri, durgun sular ve su birikintileri olan alanlara dikkat edilmesi gerektiğini belirtti. “Özellikle Marmara Bölgesi’nde, bu tür su kaynakları bulunan yerlerde daha fazla vaka görüyoruz. Sivrisineklerin üreme alanlarını ortadan kaldırmak ve korunma önlemleri almak, salgının kontrolü için kritik öneme sahip,” dedi.
Batı Nil virüsü ile mücadelede toplumun bilinçlendirilmesi ve yerel yönetimlerin iş birliğiyle alınacak önlemler, hastalığın yayılmasını önlemede hayati rol oynayacak. Bu süreçte bireysel tedbirler de göz ardı edilmemeli.