İsmailağa Cemaati’ne mensup olduğu iddiası ise tartışmaları daha da alevlendirdi.

Konya’da büyük yankı uyandıran bir sahtecilik skandalı gündemi sarstı. Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele (KOM) ekiplerinin yaptığı operasyonla

Muhabir: Haber Merkezi

İhbar Üzerine Başlatılan Operasyonla Ortaya Çıktı
Konya İl Emniyet Müdürlüğü’ne ulaşan bir ihbarla başlayan süreç, önemli bir usulsüzlüğü gün yüzüne çıkardı. KOM ekiplerinin yürüttüğü titiz çalışma sonucunda, biri Seydişehir ilçesinde görev yapan, diğer üçü ise Konya merkezde bulunan toplam dört imamın diploma bilgilerinin sahte olduğu belirlendi.

İstanbul’da yakalanan bir imamın da Konya’ya getirilerek işlemlerinin burada sürdürüldüğü öğrenildi. Şüphelilerin, yıllardır kamu kurumlarında resmi imam olarak görev yaptığı, ancak bu görevleri sahte belgelerle sürdürdükleri ortaya çıktı.
Tarikat Bağlantısı Şüpheleri Derinleştiriyor
Gözaltına alınan imamların İsmailağa Cemaati ile bağlantılı olduğu öne sürüldü. Bu iddialar, kamu görevlilerinin tarikat ve cemaat yapılanmalarıyla ilişkisine dair uzun süredir devam eden tartışmaları yeniden gündeme taşıdı. Emniyet kaynakları, imamların cemaatle olan ilişkilerinin detaylı bir şekilde incelendiğini, bağlantıların mahkeme sürecinde daha net ortaya çıkabileceğini belirtiyor.

Adliyeye Sevk Edildiler, Hepsi Tutuklandı
Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen dört zanlının tamamı çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı. Savcılık makamının, sahte diploma temin eden şebekeye ulaşmak ve örgütsel bir yapılanma olup olmadığını araştırmak için kapsamlı bir çalışma yürüttüğü ifade ediliyor.

Soruşturma Derinleşiyor: Yeni Gözaltılar Gelebilir
Yetkililer, soruşturmanın sadece Konya ile sınırlı kalmayacağını ve benzer usulsüzlüklerin başka illerde de tespit edilebileceğini dile getiriyor. Sahte diplomaların kimler tarafından temin edildiği, bu belgelerin nasıl resmiyet kazandığı ve benzer yöntemlerle görev yapan başka kişilerin olup olmadığı yönünde araştırmaların devam ettiği öğrenildi.

Ayrıca, söz konusu imamların görev yaptığı camilerdeki cemaatin, olayın ortaya çıkmasının ardından büyük bir şaşkınlık ve güven kaybı yaşadığı belirtiliyor.

Gelişmeler kamuoyuna duyuruldukça, dini kadrolara yönelik denetim mekanizmalarının ne derece etkili olduğu ve tarikat-cemaat bağlantılı atamalara dair kamu yönetiminin nasıl bir tutum sergileyeceği merakla takip ediliyor.