Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, tutuklu bulunduğu Silivri Cezaevi’nden yaptığı açıklamada, PKK’lıların infaz düzenlemeleriyle serbest bırakılacağını öne sürerek, kendisinin ise ‘ırkçılık’ suçlamasıyla içeride tutulduğunu söyledi. DEM Parti Grup Başkanvekili Sezai Temelli’nin açıklamalarını “ültimatom” olarak nitelendiren Özdağ, duruşma öncesi siyasi baskı oluşturulmaya çalışıldığını savundu.

Cezaevinde geçirdiği sürecin siyasi bir hesaplaşmanın ürünü olduğunu iddia eden Zafer Partisi lideri Ümit Özdağ, sosyal medya üzerinden kamuoyuna seslendi. Özdağ, DEM Parti Milletvekili Sezai Temelli’nin televizyon programında kendisi hakkında yaptığı açıklamalara sert sözlerle yanıt verdi.

Sezai Temelli, geçtiğimiz günlerde KRT TV’de katıldığı bir yayında Özdağ’ın ırkçılık yaptığını ve halkı kışkırttığını iddia ederek, “Irkçılık dünyanın her yerinde suçtur. Eğer bu nedenle cezaevindeyse, içeride kalmalıdır” demişti. Temelli, ırkçı söylemlerin meşrulaştırılamayacağını vurgulamıştı.

“PKK Üyeleri Serbest, Terörle Mücadele Edenler Tutuklu”
Özdağ, bu açıklamaya cevaben yaptığı paylaşımda, duruşma tarihinin yaklaştığı 11 Haziran öncesinde Temelli’nin kamuoyuna baskı kurmaya çalıştığını ileri sürdü. Açıklamasında, “İnfaz yasasıyla birlikte PKK’lılar serbest bırakılacak, DEM ise Abdullah Öcalan için ‘umut hakkı’ talebinde bulunacak. Ama ben, sözde ırkçılık suçlamasıyla Silivri’de kalmaya devam edeceğim” ifadelerini kullandı.

Özdağ, tutuklanma sürecinin arkasında yürüttüğü akademik ve saha araştırmalarının olduğunu belirtti. Terör örgütü PKK üzerine 1990’lı yıllardan bu yana çalışmalar yaptığını ve bu alanda pek çok kitap ve makale yayımladığını dile getirdi.

“Öcalan İçin Umut Hakkı, Özdağ’a Tutukluluk”
Açıklamasında kendi siyasi çizgisinin terörle mücadeleye dayandığını söyleyen Özdağ, şunları kaydetti:

“21 Ocak 2024’te Kayseri’deki olaylarla ilişkilendirilerek tutuklandım. Oysa olayları yatıştırmaya çalıştım. Bu tutuklama aslında Öcalan’a yönelik planlanan süreçte benim bir tür rehine olarak tutulduğum anlamına geliyor. 1999’dan bu yana PKK’nın yapısını, ideolojisini, eylemlerini ve reflekslerini inceleyen bir akademisyen ve siyasetçiyim. Irak’ın kuzeyinden Güneydoğu’nun en ücra köylerine kadar terörün izini sürdüm.”
Özdağ, özellikle DEM Parti’nin taleplerini hedef aldı ve “DEM Parti, terörle mücadele edenleri cezalandırmak, teröristleri ise özgürleştirmek istiyor” dedi. Sezai Temelli’nin açıklamasını “yargı üzerinde siyasi baskı” olarak değerlendiren Özdağ, adaletin değil, siyasetin yön verdiği bir süreçle karşı karşıya olduğunu savundu.

“Irkçılık Değil, Millî Birlik Vurgusu Yaptım”
Kendisine yöneltilen “ırkçılık” suçlamasına karşı da açıklık getiren Özdağ, Türk milletinin bütün etnik unsurlarıyla bir bütün olduğunu ifade etti:

“Ben, ‘Kürtler ve Zazalar Türk milletinin ayrılmaz parçasıdır’ dedim. Bunda nasıl bir ırkçılık olabilir? Ben bu milletin birliğini savundum. Bu sözlerden dolayı ırkçılıkla suçlanmam, tamamen siyasi bir algı operasyonudur.”
“Aziz Şehitlere Saygı, Millete Vefa”
Açıklamasını duygusal ifadelerle tamamlayan Özdağ, cezaevinden gönderdiği mesajında Türk milletine olan bağlılığını yineledi:

“Ben, aziz şehitlerimiz ve kahraman gazilerimiz için saygı duruşunda bulunuyorum. Yaşasın Büyük Türk Milleti! Yaşasın Türkiye Cumhuriyeti!”
Arka Plan: Neler Olmuştu?
Ümit Özdağ, 21 Ocak 2024 tarihinde Kayseri’deki bazı olaylarla ilişkilendirilerek halkı kin ve düşmanlığa tahrik suçlamasıyla tutuklanmıştı. Özdağ, bu olayları yatıştırmaya çalıştığını savunarak tutuklamanın hukuki değil siyasi olduğunu belirtmişti.

DEM Parti’nin ceza reformları ve Abdullah Öcalan’a yönelik “umut hakkı” talepleri, kamuoyunda sıkça tartışma konusu olurken, Özdağ’ın bu bağlamdaki açıklamaları siyasi kutuplaşmayı daha da derinleştirdi.