FLAŞ HABER:
Ana Sayfa 22.06.2025

Yaşlı Adam ve Tabuttaki Gerçek

2 / 2

Şapel sabahın erken saatlerinde güneş ışığını zar zor içine alıyor, vitraylardan süzülen renkli huzmeler cenaze törenine mistik bir hava katıyordu. Emily’nin tabutu tam ortadaydı; sade, zarif ve dokunulmamış. Fakat bu huzur yalnızca yüzeydeydi.

Yaşlı adam, Emily’nin büyükbabası, ön sırada oturuyordu. Ellerini birbirine kenetlemiş, içinde kabaran uğultuya kulak vermemeye çalışıyordu. Onun için Emily sadece bir torun değildi; hayatının neşesiydi, eski günlerinin yansımasıydı. Ancak ölümü öylesine ani, öylesine açıklamasızdı ki; kabullenmek değil, sorgulamak istiyordu.

Tören boyunca anlatılan methiyeleri, ilahileri dinledi ama hiçbiri içindeki o rahatsız edici sesi susturamadı. Zihninin bir köşesinde tek bir düşünce dönüp duruyordu: Bir şeyler eksik… hatta ters giden bir şey var.

Son veda için sıraya davet edildiklerinde, yaşlı adam adeta içindeki görünmez bir ip tarafından çekilirmişçesine kalktı ve tabuta doğru yürüdü. Gözlerinde hem özlem hem de kararlı bir sorgulama vardı. Her adımı, sessiz kalabalığın içinde yankı buldu.

Titreyen parmaklarıyla kapağı kaldırdığında, kalabalıktaki herkesin soluğu kesildi. Emily oradaydı… yüzünde ölümün garip bir sükûneti, teninde tarifsiz bir soğukluk. Fakat yaşlı adam için önemli olan, o an yüzüne değil; dikkatlice gözlemlerken elbisesinin katları arasında fark ettiği şeye kilitlenmişti: küçük, oyma desenlerle bezenmiş, neredeyse fark edilmeyecek şekilde gizlenmiş bir tahta kutu.

Tanıdı.

O kutuyu aylar önce kendisi vermişti Emily’ye. Aile yadigârıydı. Sadece güzel bir süs eşyası değil, aynı zamanda koruma ve rehberlik sembolüydü. Ona “Bu sana bir tür pusula olur” demişti. Şimdi burada olması, hem güvenilir bir bağın kopuşunu hem de bir başkası tarafından buraya yerleştirilmiş olabileceği fikrini aklına getirdi. Çünkü Emily, bunu asla yanında taşımadan rastgele bir yere bırakmazdı. Hele ki bu şekilde, gizli…

Kutuyu eline aldığında hafif bir aroma yayıldı—bir zamanlar ritüellerde kullanılan kuru otların ve eski yağların kokusu. Zaman sanki yavaşladı. Sessizlikte kalbinin sesi uğuldadı. İçgüdüsü, bunun sadece rastlantısal bir obje olmadığını söylüyordu. Bu kutu, Emily’nin ölümünü çevreleyen gizemi açacak ilk anahtardı belki de.

Gözlerini kalabalığa çevirdi. Sesi yumuşak ama yankılı, kararlı ve tok bir tondaydı:

“Sanırım tatlı Emily’mizi huzura kavuşturmada acele ettik…” Salon bir anda sessizleşti. “Burada, görünenden fazlası var.”

Üsteki Resimden Diğer Sayfaya Geçiş Yaparak Haberin Devamını Okuyabilirsiniz.

1 / 2

Setur trivagoo bursa kis trivago tatil uludag bungalov palandoken kar kis otel hotel 0331

Tema Tasarım | Osgaka.com