Yozgat’ın Aydıncık ilçesinde, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasına tepki göstermek amacıyla traktörleriyle bir araya gelen çiftçilere trafik cezası kesilmesi, olayların seyrini değiştirdi. Çiftçilerin destek eylemi sonrasında gelen bu cezalar, kamuoyunda geniş yankı uyandırdı. Her bir çiftçiye uygulanan 993 TL’lik para cezasıyla toplamda 9 bin 930 TL’lik bir yaptırım söz konusu oldu. CHP ise bu duruma sert bir şekilde karşı çıktı. İmamoğlu’nun tutuklanmasına itiraz eden Kazankaya köyündeki çiftçiler, seslerini traktör konvoyuyla duyurmayı amaçlamışlardı. Bu eylem, sadece İmamoğlu’na destek vermekle kalmayıp, aynı zamanda son dönemdeki ekonomik zorluklara ve çiftçilerin karşılaştığı çetin koşullara da dikkat çekmeyi hedefliyordu. Ancak eyleme katılan çiftçilere uygulanan cezalar, bu protesto hareketini daha da alevlendiren bir etki yarattı. Yozgat’taki Eyleme Beklenmedik Ceza Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasının ardından, Yozgat’ın Aydıncık ilçesine bağlı Kazankaya köyünden çiftçiler, traktörleriyle bir araya gelerek bir konvoy oluşturmuş ve böylece halkın tepkisini yansıtmışlardı. Konvoy, güzergah boyunca trafik akışını aksatmadan ve herhangi bir engele neden olmadan gerçekleştirilmişti. Ancak bu barışçıl protesto gösterisinin ardından, 10 çiftçiye toplamda 9 bin 930 TL tutarında trafik cezası kesildi. Bu cezanın, zaten zorlu ekonomik şartlar altında geçim mücadelesi veren çiftçiler için ağır bir yük oluşturduğu belirtiliyor. CHP’den Sert Eleştiri CHP Genel Başkan Yardımcısı Erhan Adem, söz konusu cezaların “hukuksuz” olduğunu ve kabul edilemez bir uygulama olduğunu vurguladı. Adem, “Zaten zorlu geçim koşullarıyla boğuşan, tarımda büyük sıkıntılar çeken çiftçilere bu cezaların kesilmesi, açıkça bir baskı aracı olarak kullanılmıştır. Çiftçilerimiz, devletin kendilerini dinlemesini ve sorunlarına çözüm bulmasını talep etmek için barışçıl bir gösteri düzenlediler. Bu tür protesto eylemlerini engellemek ve ceza kesmek, halkın sesini susturma çabasıdır” şeklinde konuştu. Adem, çiftçilerin yıllardır artan maliyetlerle zor durumda olduklarını, üretimden yeterli gelir elde etmekte güçlük çektiklerini ve bu nedenle seslerini duyurmak için bu tür bir protesto eylemine başvurduklarını ifade etti. “Tarım Bakanlığı’nın uyguladığı baskıları da göz önünde bulundurduğumuzda, çiftçilerin bu noktaya gelmesi anlaşılabilir bir durumdur. İçişleri Bakanı ve Tarım Bakanı’nın çiftçilere yönelik bu baskıcı tutumuna karşı çıkıyoruz. Çiftçiler, kendi haklarını savunmaya devam edecektir” dedi. CHP’den Çiftçilere Tam Destek CHP olarak çiftçilerin ve üreticilerin her zaman yanında olduklarını belirten Adem, “Cumhuriyet Halk Partisi, bu ülkenin alın teriyle, emeğiyle geçinen çiftçisinin ve üreticisinin yanındadır. Bu cezalar derhal iptal edilmelidir. Biz, bu halkın toprağını ve demokrasisini korumaya devam edeceğiz. Çiftçilerimizin hakları, onların emeği her şeyin önündedir” ifadelerini kullandı. Adem ayrıca, “Biliyoruz ki bu toprakları yeşerten, bu ülkede demokrasiye sahip çıkan, üretici ve çiftçilerdir. Onların sesini kısmaya çalışmak beyhudedir, çünkü bu ülkenin gerçek sahipleri onlardır. Yapılan her türlü baskıya rağmen, çiftçilerimiz mücadele etmeye devam edecektir” şeklinde konuştu. Protestonun Derinindeki Ekonomik Sıkıntılar Yozgat’taki çiftçilerin gerçekleştirdiği bu eylem, sadece Ekrem İmamoğlu’na yönelik bir destek gösterisi olmanın ötesinde, Türkiye’deki tarım sektörünün içinde bulunduğu derin ekonomik sorunların da bir yansıması olarak değerlendiriliyor. Üretim maliyetlerindeki sürekli artış, mazot ve gübre fiyatlarındaki yükseliş ve çiftçilerin artan borç yükü gibi faktörler, bu protestonun ardındaki temel nedenleri oluşturuyor. Bu koşullar altında çiftçilerin yaptığı eylemler, sadece İmamoğlu’nun tutuklanmasına değil, aynı zamanda tarım sektöründeki adaletsizliklere karşı da bir başkaldırı niteliği taşıyor. Sonuç olarak, Yozgat’taki traktörlü protesto, yerel bir eylem olmanın ötesine geçerek Türkiye genelinde tarım sektörünün karşılaştığı sorunları bir kez daha gündeme taşıyan önemli bir olay haline geldi. Bu protesto, çiftçilerin hakları için verdikleri mücadelenin bir sembolü olarak öne çıkarken, toplumun farklı kesimlerinde de tartışmalara yol açtı. Çiftçilerin gösterdiği bu direncin, ilerleyen dönemlerde daha geniş toplumsal hareketlere dönüşüp dönüşmeyeceği ise merak konusu olmaya devam ediyor.